23/8/2024

Üretimden Tüketime; Tüketimden Üretime Döngüsel Enerji Dönüşümü

Avrupa enerji sektörü, politikalar ve ekonomik teşviklerle desteklenen yenilenebilir teknolojilere doğru dönüşüm geçiriyor; bu da GES, ısı pompaları, elektrikli şarj cihazları ve bataryalara olan talebi artırıyor.

Avrupa’da enerji sektörü, sürdürülebilirlik ve enerji güvenliği hedefleri doğrultusunda tarihindeki en kapsamlı dönüşümlerinden birini yaşamaktadır. Küresel enerji piyasalarındaki dalgalanmalar, artan enerji maliyetleri ve iklim değişikliğiyle mücadele ihtiyacı, Avrupa'yı yenilenebilir enerji teknolojilerine ve akıllı enerji çözümlerine yöneltmiştir. Enerji üretiminde ve tüketimindeki köklü dönüşümler, Güneş Enerjisi Sistemleri, Isı Pompaları, Elektrikli Araç (EV) Şarj İstasyonları ve Batarya Depolama Sistemlerinin kullanımının artmasına sebep olmaktadır. Bu dönüşüm, yenilikçi politikalar ve ekonomik teşvik mekanizmalarıyla desteklenerek Avrupa'nın enerji geleceğini yeniden şekillendirmekte ve küresel ölçekte sürdürülebilir enerji çözümleri için iyi uygulama örneği olarak örnek teşkil etmektedir.  

Dönüşümün Sebepleri

Avrupa Birliği'nin iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik taahhütleri, enerji dönüşümünün en önemli sebeplerinden biridir. Paris Anlaşması’nda belirlenen hedeflere ulaşmak amacıyla, AB ülkeleri karbon emisyonlarını azaltma ve yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş için yoğun çaba sarf etmektedir. Bu kapsamda GES (fotovoltaik), batarya depolama sistemleri, ısı pompaları ve elektrikli şarj istasyonu karbon salınımını azaltmak ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak için kritik rol oynamaktadır.  

Öte yandan, Rusya-Ukrayna savaşı, Avrupa'nın enerji güvenliğini sağlama ihtiyacını daha da ön plana çıkarmıştır. Özellikle doğalgaz arzında yaşanan belirsizlikler, AB ülkelerinin yerel ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesine neden olmuştur. Bu bağlamda, ısı pompası ve batarya depolama sistemleri, enerji arz güvenliğini artırarak dış kaynaklara olan bağımlılığı azaltmakta, kesintilere karşı bir güvence sunmakta ve şebeke esnekliğini artırmaktadır.

Dönüşümün bir diğer sebebi, geleneksel enerji üretim araçlarındaki maliyet artışıdır. Güneş enerjisi sistemleri (fotovoltaik) ve ısı pompaları gibi teknolojiler, uzun vadede enerji maliyetlerini düşürmekte ve enerji verimliliğini artırmaktadır.  

Tüm bu sebepler göz önüne alındığında, Avrupa’da yenilebilir enerji teknolojilerine yönelik ekonomik teşvikler ve sübvansiyonlar sunulmakta olup yenilenebilir enerji projelerinin hızla yaygınlaşması sağlanmaktadır. Avrupa enerji sektörü, kamu politikaları ve uluslararası finans kuruluşlarının (IFI’lar) destekleriyle sürdürülebilirlik ve enerji güvenliği hedefleri doğrultusunda büyük bir dönüşüm yaşamaktadır. Avrupa’da bu konuda ciddi teşvik ve yaptırım politikaları geliştiren devlet Almanya’dır.  Almanya’nın, sıfır KDV ile GES kurulumu, tedariği ve şebekeye elektrik satışı teşviği ile en fazla GES kapasitesine sahip ülke olarak enerji sektörüne liderlik etmesi şaşırtıcı değildir. Aynı zamanda, hem bankalar hem de kamu tarafından sağlanan düşük faiz oranlı krediler ve hibeler, mesken ve ticari tipi GES kurulumlarını desteklemekte, bu da Almanya'yı güneş enerjisi sektöründe öne çıkan bir ülke haline getirmektedir.  

Üretim Tarafında Yaşanan Dönüşüm

Dağıtık güneş enerjisi sistemleri, enerji tüketicilerine daha ucuz ve güvenilir enerji sunmaktadır. Bununla beraber, GES kurulum maliyetleri son on yılda %80 oranında düşmüştür. Daha ucuz ve güvenilir enerji için her geçen gün talep artmakta ve daha fazla GES (fotovoltaik) kurulumu yapılmaktadır. Avrupa Birliği üye devletleri, 2022 yılında 42 GW, 2023 yılında 54 GW yeni GES kapasitesi kurmuştur. Bu yeni kurulumlarda en büyük paya sahip olan AB’nin yenilenebilir enerji lideri Almanya’da GES kurulumu hızla artmakta olup, 2022 yılında 7.9 GW, 2023 yılında 14 GW yeni GES kapasitesi eklenmiştir. 2023 yılındaki yeni kurulum kapasitesindeki artışı Almanya’dan sonra sırasıyla;

Artan GES kurulumu yanında, ısı pompaları da üretim tarafında önemli bir dönüşümü temsil eder. 2023 yılında Avrupa'da 2.64 milyon yeni ısı pompası kurulmuş olup, Almanya bu kurulumların 380 binini gerçekleştirmiştir. REPowerEU Planı'na göre, 2030 yılına kadar 60 milyon yeni ısı pompası kurulumu hedeflenmektedir.

Bu dönüşümler ışığında, geleneksel büyük üretim tesislerinden uzaklaşılarak, yerinde tüketimi teşvik eden ve şebeke üzerindeki baskıyı artıran dağıtık üretim mekanizmaları benimsenmeye başlandığı söylenebilir. Bu geçiş ile enerji arz güvenliği artırılırken, sürdürülebilir ve verimli enerji çözümlerine geçiş hızlanmaya başlamıştır.

Tüketim Tarafında Yaşanan Dönüşüm

Sürdürülebilir enerji üretimindeki hızlanmayla birlikte dağıtım üretim şebekedeki baskıyı artırmıştır.  Bu sebeple, hükümetler tüketim tarafında yeni önlemler alarak yerinden tüketimi teşvik etmeye yönelik adımlar atmaktadır. Üretilen enerjinin üretildiği yerde tüketilmesini hedefleyen politikalar, özellikle küçük ölçekli üretim santralleri (mesken) için tüketim tarafında da elektrikli enerji araçların kullanılmasını mantıklı hale getirmiştir. Bu kapsamda, Almanya ile başlayan elektrifikasyon trendi, ısı pompası, elektrikli şarj gibi sürdürülebilir enerji çözümlerinin kullanımının yaygınlaşmasına sebep olmuştur. Elektrikli araçlar (EV) ve şarj altyapısının yaygınlaşması, enerji tüketim alışkanlıklarını değiştirmektedir. Elektrikli araçların yaygınlaşması, fosil yakıtlara olan bağımlılığı azaltmakta ve elektrik talebini artırmaktadır. 2023 yılında, Avrupa'da kamuya açık şarj altyapısının %40 oranında artması, elektrikli araç kullanıcılarının daha geniş bir coğrafyada şarj imkanı bulmalarını sağlamıştır.

Tüketim tarafındaki bir diğer değişim, enerji tüketiminde elektrifikasyonu artıran ısı pompalarıdır. Fosil yakıtlı ısıtma sistemlerinin yerine geçerek enerji verimliliğini arttıran ve enerji maliyetlerini düşüren ısı pompaları, Avrupa'da 2022 yılında bir önceki yıla göre %39 oranında daha fazla satılmıştır. Isı pompaları, özellikle GES ile entegrasyonu sağlandığında, enerji tüketiminde esneklik sağlamaktadır. Aynı zamanda bu cihazlar, akıllı şebeke uyumlu sistemlerle birlikte kullanıldığında, enerji tüketimini optimize etmekte ve talep yönetimini kolaylaştırmaktadır.

Batarya depolama sistemleri, yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edilen enerjiyi depolayarak talep eğrisine göre kullanılmasını mümkün kılarak tüketim tarafında dönüşümü sağlayan bir diğer yenilebilir enerji teknolojisidir. Aynı zamanda, batarya depolama, enerji arz güvenliğini artırmakta ve şebeke üzerindeki yükü azaltmaktadır. 2022 yılında, Avrupa'da kurulu batarya depolama kapasitesi 5.4 GW'a ulaşmıştır ve bu kapasitenin 2026 yılına kadar yıllık %24 oranında artması beklenmektedir. Yine Almanya, batarya depolama sistemlerinde Avrupa’da lider konumda olup, 2023'te depolama kurulumlarında %124 yıllık artış kaydetmiştir.

Tüm bu gelişmeleri göz önüne alındığında, tüketim tarafında yaşanan dönüşümün gelecekte artarak devam edeceği ve elektrik merkezli enerji tüketiminin geleceğin dünyasını şekillendirecek en önemli trendlerden biri olacağı açıktır.

Kamu Aksiyonları (Devletler ve IFI'lar)

Avrupa, sürdürülebilirlik ve enerji güvenliği hedefleri doğrultusunda benimsediği yenilebilir enerji teknolojileri ile sürdürülebilir bir gelecek için sıfır karbon emisyonu hedefleri belirlemiştir. Örneğin Almanya ve İsveç 2045 yılına kadar, Birleşik Krallık, Fransa ve Danimarka ise 2050 yılına kadar bu hedefe ulaşmayı planlamaktadır. Bunun yanında, GES kurulumunu teşvik etmek amacıyla Almanya, İrlanda, Hollanda gibi devletler, GES tedariği ve kurulumunda sıfır KDV uygulamaya başlamıştır.

Ayrıca, Avrupa Birliği ve üye devletler, elektrikli araçlar (EV) ve şarj altyapısının yaygınlaşmasını desteklemek için çeşitli teşvikler sunmaktadır. AB'nin yeni alternatif yakıt planlaması, ana ulaşım yolları boyunca her 60 km'de bir kamuya açık hızlı şarj istasyonları kurulmasını gerektirmektedir. Bu düzenleme, elektrikli araç kullanıcılarının şarj altyapısına erişimini kolaylaştırmakta ve elektrikli araçların kullanımını artırmayı hedeflemektedir. Elektrikli şarj istasyonları teşvikleri yanında; GES, ısı pompaları, batarya depolama sistemleri ve diğer enerji verimli teknolojilere yönelik teşvikler de enerji sektöründe önemli bir rol oynamaktadır. Avrupa Komisyonu, yenilenebilir enerji sistemleri ve enerji verimliliği projelerini desteklemek için Ufuk Avrupa Programı (Horizon Europe) kapsamında milyarlarca avroluk yatırım yapmaktadır. Bu destekler, enerji verimli teknolojilerin benimsenmesini hızlandırmayı ve enerji tüketim alışkanlıklarını dönüştürmeyi hedeflemektedir.

Bir diğer teşvik, enerji verimliliği projelerine finansman sağlayarak enerji tüketiminde dönüşümü destekleyen Uluslararası Finans Kuruluşları (IFI'lar) tarafından sunulmaktadır. Uluslararası Finans Kuruluşları kapsamında faaliyet gösteren Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ve Avrupa Yatırım Bankası gibi kuruluşlar, enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapmakta ve bu projelerin hayata geçirilmesini kolaylaştırmaktadır. Örneğin, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, 2022 yılında Avrupa'da enerji verimliliği projelerine 1.5 milyar avroluk finansman sağlamıştır. Örneğin, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Avrupa'da enerji verimliliği projelerine 2022 yılında 1.5 milyar avroluk finansman sağlamıştır.

SolarVis

SolarVis olarak, bu dönüşümün merkezinde yer alarak yenilikçi çözümler sunmayı amaçlıyoruz. SolarVis Satış Motoru ürünümüze güneş enerjisi sistemlerinin (fotovoltaik) yanı sıra, ısı pompaları, elektrikli (EV) şarj istasyonları ve batarya depolama sistemlerini entegre ederek şirketlere sürdürülebilir enerji proje simülasyonları sunuyoruz. Sürdürülebilir enerjinin CRM ve ERP çözümü olarak kurguladığımız platform, şirketlerin tekliflendirme ve projelendirme süreçlerinde bütüncül analizler yapmalarını mümkün kılmaktadır. Bu sayede, sürdürülebilir enerji proje teklifi hazırlama süresi azalırken, satış süreçlerinde mühendislere olan bağımlılık azalmaktadır. Bu sayede, internete erişimi olan herhangi bir satış temsilcisi sürdürülebilir enerji projesi hazırlayabilmektedir. Bu çözümümüzle solarVis olarak, enerji dönüşümünde lider bir rol üstleniyor ve geleceğin enerji çözümlerine yön vermeye devam ediyoruz.

Burada yayınlanan içeriklerin tamamı, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca eser niteliğinde olup tüm hakları Electravis Teknoloji A.Ş.’ye aittir ve bu kapsamda; içeriklerinizin alınmaksızın, kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen kopyalanması, çoğaltılması, dağıtılması, işlenmesi veya herhangi başka şekilde kullanılması kişilerin hukuki ve cezai sorumluluğunu doğuracaktır.
İlgili İçerikler
Çerezlere izin ver
Size daha iyi bir hizmet verebilmek için internet sayfamızda çerezler kullanıyoruz. Bundan memnunsanız internet sayfasını normal şekilde kullanabilirsiniz veya çerez ayarlarınızı nasıl değiştireceğinizi öğrenebilirsiniz. Gizlilik Sözleşmesi
🍪